Dişler çene kemiklerinin içine gömülü vaziyette yer almaktadır. Etrafını çevreleyen çene kemiğine ise periodontal ligament denilen bağlarla tutunmaktadırlar. Bu bağlar aynı zamanda dişe gelen kuvvetleri emerek dişin aşırı kuvvete maruz kalmasını engellerler. Dişeti hastalıkları sadece dişeti değil, diş kökünün yüzeyi, periodontal ligament, çene kemiği ve bütün bu yapıların üzerini örten dişeti dokusunun hastalıklarıdır.
Diş Eti Hastalıklarının Nedenleri ve Belirtileri
Dişeti hastalıkları toplumun büyük bir yüzdesini ilgilendiren sorunlardır. Genetik yatkınlık, vücuttaki sistemik rahatsızlıklar, yetersiz beslenme, hormonal değişimler gibi faktörlere de bağlı olmakla beraber başlıca sebebi bakteri plağıdır. Bakteri plağı dişin dışını kaplayan, dişlerin tükürük akımı, dil, dudak, yanak tarafından mekanik olarak temizlenemeyen yerlerinde oluşan sarı beyaz gri renkli birikimlerdir. Besin artıkları ve mikroplardan oluşur. Diş üzerinden uzaklaştırılamayan plak bir süre sonra bulunduğu yerden başlayarak yayılan bir enfeksiyona neden olur.
Diş Eti Hastalıkları Nedir?
Sağlıklı diş eti uçuk pembe renktedir ve dişin yüzeyinde bıçak sırtı şeklinde sıfırlanarak sonlanır. Diş eti hastalığının ilk belirtisi kızarıklık ve şişliktir. Sonra fırçalama esnasında kanamalar başlar. Bu ilk evreye gingivitis denir. Gingivitisin başlıca belirtisi dişeti kanaması, koku ve dişetinin kırmızı, ödemli hale gelmesidir.
Gingivitis ve Periodontitis: Farkları ve İlerleme Süreci
Eğer sorun sadece dişetinde sınırlı kalırsa "gingivitis" yani "dişeti iltihabı" olarak isimlendirilir. Gingivitis çoğunlukla diş taşı temizleme işlemi ve devamında hastanın yeterli ağız bakımıyla giderilir. Tedavi edilmeyen gingivitis daha derine yani kemik ve periodontal ligamentlere yayılarak "periodontitise" yani dişleri "çevreleyen kemik dokunun" yıkımına dönüşür.
Periodontitiste hastalar kanamanın yanında dişlerde yer değiştirme, aralanma, uzama, kötü tat ve kokudan şikayetçidir. Dişeti dişten cep denilen oluşumla ayrılır.
Diş Eti Hastalıkları Tedavi Yöntemleri
Tedavisinde diştaşı temizliği yeterli değildir. Daha derin temizliklere ihtiyaç vardır. Bakteri tutunmasını engellemek için kök yüzeyleri düzleştirilerek kaygan hale getirilir, cep içerisindeki iltihaplı dokular ve artıklar temizlenerek tekrar dişeti kök yapışması sağlanır. Daha ileri durumlarda ise "flap" operasyonu ile dişeti kaldırılarak alttaki dokular ve iltihaplı kemik yüzeyi temizlenir. Bu operasyonda, hastalıkla kaybedilen kemiği tekrar kazanabilmek için halk arasında kemik tozu denilen kemik greftleri de kullanılabilir.
Tedavi Edilmeyen Diş Eti Hastalıklarının Sonuçları
Bu hastalık ağrı oluşturmadan çok sinsi ilerler. Ağrı yapmadığı için de hastalar genellikle önemsemez ve son safhada dişler doku desteğini kaybettiği için sallanmaya başlar. Bu safhada artık kaybedilen dokuyu tekrar oluşturmak mümkün değildir ve maalesef diş kaybedilir.
Diş Eti Tedavisi Sonrası Yapılması Gerekenler ve Korunma Yolları
Tedaviden iki üç gün sonra kaybolacak sıcak-soğuk hassasiyeti ve hafif ağrı olabilir. Ağrının ortadan kaldırılması için ağrı kesiciler kullanılabilir. Diş taşı temizliği ve kök yüzeyi düzleştirmeden sonra özellikle oral hijyenin sağlanmasını zorlaştırılan ağrı olduğunda antiseptik ağız gargaraları kullanılabilir. Aynı zamanda diş fırçalama ve diş ipi kullanımına da devam edilmelidir. Diş taşı temizliği ve kök yüzeyi düzleştirmeden sonraki ilk gün hafif düzeyde kanama olabilir.
Bütün bu hastalıklardan korunmak için bireylere düşen temel görev günde iki kere 3 dakika diş fırçalamak, fırçalamayı ip ve arayüz fırçalarıyla desteklemektir. Plak birikimini azaltan ağız çalkalama solüsyonları da bunlara ilaveten kullanılabilir. 6 ayda bir yapılan hekim ziyaretleri sorunları en başından çözecektir.