Dişçi Korkusuna Son! Genel Anestezi ve Sedasyon ile Ağrısız Diş Tedavisi
07 Şubat 2019
Ağız, diş ve çene cerrahisi; diş hekimliğinin en kapsamlı dallarından biridir. Ağız içinde yer alan yumuşak dokularla birlikte çene kemiği ve dişleri etkileyen pek çok rahatsızlık bu alanda tedavi edilir. Basit bir diş çekimi de olabilir, gömülü diş operasyonu ya da çene kemiğine yönelik bir işlem de.
Her hasta için süreç farklı planlanır. Çünkü çene yapısı, dişlerin dizilimi ve iyileşme süresi kişiden kişiye değişir. Uygulanan her adımda amaç hem ağız sağlığını korumak hem de işlevsel bir denge kurmaktır.
Çene cerrahisi işlemleri birçok kişide endişe yaratabilir ancak bu korku doğru bilgilendirme ve uygun yaklaşım sayesinde büyük ölçüde azaltılabilir. En önemli adım, hastanın süreci tam olarak anlamasıdır. Hekim tarafından yapılacak işlemin aşamaları, uygulanacak anestezi türü ve iyileşme süresi detaylı biçimde anlatıldığında belirsizlik ortadan kalkar, güven hissi artar.
Kullanılan modern anestezi yöntemleri sayesinde ağrı hissedilmez. Gömülü diş çekimi ya da ileri cerrahi müdahaleler dahi lokal ya da genel anestezi altında konforlu şekilde tamamlanabilir. Ayrıca işlem öncesi stres düzeyi yüksek olan hastalarda sedasyon gibi rahatlatıcı yöntemler de tercih edilir.
Diş çekimi veya müdahaleler öncesinde hekime duyulan güven ve ortamın sakinliği, korkunun azalmasında etkili olur. Hastanın işlemden önce müzik dinlemesi, nefes egzersizleri yapması ya da güven duyduğu biriyle birlikte gelmesi de süreci kolaylaştırır. Düzenli kontrollerle ağız sağlığının korunması ileride daha büyük işlemlere gerek kalmamasını sağlar. Böylece hem tedavi süreci kısalır hem de korku zamanla tamamen ortadan kalkar.
Ağız, diş ve çene cerrahisi, diş hekimliğinin tedaviye yönelik en geniş alanlarından biridir. Uygulamalar hem diş kaynaklı hem de çene kemiğiyle ilişkili birçok sorunu kapsar.
Bu bölümde gerçekleştirilen başlıca işlemler:
Estetik görünümün korunmasına ek olarak ağız fonksiyonlarının sağlıklı biçimde sürdürülmesine de katkı sağlar. Her işlem öncesi detaylı muayene yapılır, plan kişiye göre hazırlanır. Gömülü diş, çene yapısında basınç ve ağrıya neden olduğunda bu alandaki uzmanlar tarafından güvenli biçimde çıkarılır.
Bu branş, diş çekimiyle sınırlı değildir. Ağız içi dokular, kemik yapısı ve çene eklemiyle ilgili birçok müdahaleyi kapsar. Yapılan işlemler, hastanın ihtiyacına göre lokal ya da genel anestezi altında gerçekleştirilir.
Çene cerrahisi ameliyatları arasında gömülü dişlerin çıkarılması, kist ve tümör temizliği, çene kırıklarının onarımı, implant öncesi kemik desteği oluşturma ve çene eklemindeki yapısal bozuklukların düzeltilmesi bulunur. Bazı durumlarda doğuştan gelen çene asimetrileri ya da travma sonrası deformasyonlar da tedavi edilir.
Bu alandaki ameliyatlar yalnızca estetik amaç taşımaz. Hastanın çiğneme, konuşma ve nefes alma fonksiyonlarını iyileştirmek de hedeflenir. Her işlem öncesi detaylı bir planlama yapılır, çene yapısı radyolojik olarak değerlendirilir. Böylece hem iyileşme süreci hızlanır hem de uzun vadede kalıcı bir konfor sağlanır.
Kapsamlı müdahalelerde diş hekimi ve ilgili branş uzmanlarının birlikte çalışması gerekebilir. Bu iş birliği hastanın güvenliğini artırır ve tedavi sürecinin her aşamasında daha dengeli sonuçlar alınmasını sağlar.
Diş kökleri, çene kemiği, yumuşak dokular ve eklem bölgelerinde ortaya çıkan pek çok hastalığın teşhis ve tedavisiyle ilgilenir. Bu alanda en sık karşılaşılan rahatsızlıkların başında gömülü dişler gelir. Gömülü dişler genellikle çene kemiği içinde tam olarak süremeyen ve ağrıya, şişliğe veya diş etinde iltihaba neden olan yapılardır. Bu dişler ağız, diş ve çene cerrahisi tarafından kontrollü bir işlemle çıkarılır.
Diş çekimi gerektiren ileri çürükler, enfeksiyon ya da kırık kök problemleri de müdahale alanına girer. Bazen diş kökü çevresinde oluşan kistler ya da tümörler de tespit edilip temizlenir. Çene kemiğinde meydana gelen travmalar, eklem rahatsızlıkları ve doğuştan gelen şekil bozuklukları da çene cerrahisinin çalışma alanına dahildir.
Hastalık tedavisiyle sınırlı değildir. İmplant öncesi kemik hacmini artırmak, sinüs tabanını yükseltmek veya çene yapısını yeniden şekillendirmek gibi hazırlık amaçlı operasyonlar da bu kapsamda değerlendirilir. Bu tür uygulamalar diş tedavilerinin başarı oranını artırır ve protez ya da implant uygulamalarında uzun vadeli stabilite sağlar.
Ek olarak ağız içi yumuşak dokularda gelişen iyi huylu lezyonlar, enfeksiyonlar ya da diş eti kaynaklı apseler de bu branşın ilgi alanındadır. Tüm bu müdahalelerde temel hedef; ağrıyı ortadan kaldırmak, işlevi geri kazandırmak ve sağlıklı bir ağız yapısını yeniden oluşturmaktır. Sizin de yaşadığınız herhangi bir problem karşısında bir uzmanla görüşmeniz en sağlıklı yöntemdir. Doğru teşhis adına her zaman için kişisel muayene öncelikli olacak şekilde hareket edilmesi tavsiye edilir.
